Gaziantep ile Kahramanmaraş arası yaklaşık üç saat. Taksi ile bu süre belki düşebilir ama Tır ile süren yolculuk üç saat sürüyor. Ekibimizde 12 kişi var. Bir tır, bir kamyonet birde bizleri taşıyan bir minibüs ile şehirlerarası yolculuğumuz sürüyor. Antep ile Maraş arasındaki yollar çok düzgün. Son 10 yıldır insanlar AK Parti Anadoluda yolları çok düzgün yaptı dedikleri söylemi yaşayarak görüyorum. Evet, Anadoluda yollar hakikaten çok güzel yapılmış. Özellikle Batman ve Van arasındaki yollar, başlı başına bir şaheser. O kısmı da Van yolculuğumuzda özellikle yazacağım.
Antepten gece 12 gibi yola çıktık. Maraş il sınırına vardığımızda Saat 02.45i gösteriyordu. Girişte Kahramanmaraşın meşur dondurmasını üreten ve satan Çınaraltı diye bir mekan var. Üniversite eğitimimi Maraşta aldığım için o meşhur yeri biliyordum. O mekana yaklaştığımızda arkadaşlara dondurma yemeyi teklif ettim. Hem yolculuk, hem de Maraşın meşhur dondurmasını yeme duygusu bir olunca arkadaşlar teklife sıcak baktı. Maraşın dondurmasını anlatıp sizleri iştahlandırmak istemiyorum ama yolunuz Maraşa düşerse Çınaraltı mekanına uğramanızı tavsiye ediyorum. Yolcu yolunda gerek düsturu ile yolumuza devam etmeye başladık. Biz bir ile gitmeden önce o ilin İHH Şubesi, tırın yanaşacağı ve iftarın verileceği alanı önceden hazırlıyor. Plan program hazır. Bize düşen sadece o ile sapa sağlam gitmek. Maraşta da öyleydi.
Gezici iftar Tırı için Maraşın en işlek caddesi olan Atatürk Caddesinde bulunan Ulu Caminin önü ayrılmıştı. Selçuklular döneminde yapılan tek katlı tarihi bir cami. Maraş sorumlumuz Süleyman Ereyman ve yönetim kurulu üyesi Avukat Ömer Aziz cami önünde bizi bekliyordu. Tırın yanaşacağı yeri gece 03.30da organize ettik ve dinlenmek için önceden ayrılan otelimize geçtik. Maraşın en büyük oteli. Bir geceliğine bizlere zor yer ayırtabilmişler. Çünkü, otel son beş aydır Kahramanmaraşa kurulan Patriotların başında gelen yabancı askerler tarafından kapatılmış vaziyette. Görevleri bitinceye kadarda o otelde kalacakları bilgisini alıyoruz. Dört beş saatlik uyku sonrası tekrar uyanıyoruz. Önceden belirlenen kurum ve kişi ziyaretlerimiz başlayacak. Kafilemizde Mavi Marmara Derneği Başkanı İsmail Yılmaz da var. Yılmaz, Maraş İHH Şube Başkanı Süleyman Ereyman ve yönetim Kurulu üyesi Avukat Ömer Aziz ben ilk olarak Maraş Baro Başkanı Avukat Metin Doğanı makamında ziyaret ediyoruz. Maraş Adliye binası bu yıl hizmete açılmış. Maraşın hakim bir noktasında. Tepeden baktığında Kahraman Maraş Sütçü İmam Üniversitesi kampüsü ayakların altında. Yukarıdan kampüse baktıkça öğrencilik yıllarım aklıma geliyor. Benim için nostalji oluyor bir nevi Maraş. Baro Başkanı ile sohbetimizin ağırlıklı bölümünü İHHnın çalışmaları ve o günlerde yeni gerçekleşmiş olan Mısır darbesi oluyor.
İsmail Yılmazın şu tespitini sizlerle paylaşmak istiyorum. Yılmaz diyor ki, Mısırda yapılan darbe bugün şer gibi gözükse de kazanan Mısır halkı oldu, Müslümanlar oldu ve Afrika kıtası oldu. Çünkü bu darbe Mısırda uykuda olan Müslümanları kendine getirdi. Şu an ezilen, horlanan, dövülen ve öldürülen taraf Mursi yanlıları olsa da bu kervan böyle gitmeyecek. Eninde sonunda Mısırda bir seçim olacak ve zafer bugün öldürülen insanların olacak. Örnek sizleri ne kadar tatmin eder bilmiyorum ama Türkiyede yaşanan 28 Şubat sonrası inançlı bir iktidarın iş başına gelmesi gibi olacağı yönünde. Ve inşallah diye devam eden Yılmaz, eğer Mısırda iş tersine dönerse diyor ve ekliyor Mısır, Afrika kıtasının uyanışına ve diri bir Afrika kıtasının doğmasına neden olacak diyor. Bizlerin de duası o yönde oluyor.
Baro başkanı ile vedalaşıp doğruca öncesiyle Maraş il Milli Eğitim Müdürüne, Maraş Belediye Başkanına ve Maraş AK Parti İl Başkanına nezaket ziyaretimizi gerçekleştiriyor ziyaret ettiğimiz kişileri akşamki iftara davet ediyoruz. Ziyaretler o kadar doyurucu ve o kadar samimi ki, zamanın nasıl ilerlediğini fark edemiyoruz. İkindi namazında tırın yanında durduğu Ulu Camide Mısırda şehit olan kardeşlerimiz için gıyabi cenaze namazı kılınacak. Hızlıca oraya geçiyoruz. İkindi namazı sonrası cami cemaati ile birlikte gıyabi cenaze namazı için saf tutuyoruz. Yaklaşık 500 kişi var. Namaz sonrası ziyaretlerimiz bitiyor. Artık meydanda yavaş yavaş iftar hazırlıkları başlıyor. Anadoluda insanlar samimi herkes bir işin ucundan tutuyor. Hızlıca alan iftar için hazırlanıyor. Hazırlanan masalara Suriyeli kardeşlerimiz çoluklu çocuklu oturmaya başlıyor. Suriyedeki savaştan kaçan yaklaşık 20 bin Suriyeli Maraşa gelmiş. 15 Bin Suriyeli konteynır kentte yaşıyor. Yetkililerin verdiği bilgiye göre 5 bin Suriyeli de şehir merkezine yerleşmiş. Şehir merkezine yerleşen Suriyeli kardeşlerimiz İHHnın kurduğu sofraları doldurdukça yaptığımız hizmetin ne kadar anlamlı olduğunu anlıyoruz. İftar hizmeti bittikten sonra Maraş İHH yetkilileri bizleri önceden ayırdıkları güzel bir mekana götürüyorlar.
Burada Mavi Marmara Gemisinde olan Maraşlılar ve Malatyalılarla buluşacağız. Özgürlük gemisi olarak tarihe geçen ve Siyonist İsraile tarihinde ilk kez özür dileten geminin değerli yolcuları ile tanışıyor olmak bana ve ekibimizde ki diğer arkadaşlara haz veriyor. Bana göre Mavi Marmara ve içindeki inanmış insanlar ölümü pahasına Müslümanların uyanmasına vesile oldu. Filistin ablukasını dünyaya duyurdu. 9 Şehit verdik ama İslam dünyasında uyanışlara vesile oldu. Güzel bir sohbet ortamı gerçekleşiyor. Mavi Marmara yolcuları iyi bir hasret giderip dertleşiyorlar. İkinci iftar sonrası Mavi Marmara sohbeti iyi geliyor hepimize. Gemiyle ilgi yeni olaylar ve o kanlı gecede yaşanan yeni olayları olayların kahramanlarından canlı canlı dinliyoruz. Yeni bir şeyler öğrenmek hakikaten çok güzel bir duygu. Ve vedalaşma faslı başlıyor. Önce Mavi Marmara ekibiyle sonrada Maraş İHH ekibi ile vedalaşıyor yolcu yolunda gerek diye Adıyamana doğru yola çıkıyoruz. Yarın; Adıyaman izlenimleri.