Beykozda Tarihi Beykoz Kışlasıyla başlatılan, İstanbulun tek antik kalesi olan Yoros Kalesi, Abraham Paşa Köşkü ve Safiye Çeşmesiyle devam eden restorasyon çalışmaları kapsamında Şeyh Ataullah Tekkesi de tarihe yenik düşmekten kurtarıldı.
Nakşibendi Şeyhlerinden Seyyid Mehmet Ataullah (ö. 1789) tarafından tesis edilen Şeyh Ataullah Tekkesi restorasyon çalışmasıyla ilçeye kazandırıldı, proje kapsamında Klasik İslam Sanatlarının yaşatıldığı kültür ve eğitim alanları da oluşturuldu.
Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdaresi ve Beykoz Belediyesi işbirliğiyle restore edilen Şeyh Ataullah Tekkesi, Türk İslam Sanatları Bahçesi ve Klasik Sanatlar Merkezi Binasının yanı sıra mevcut camii de restore edildi.
Tarihi tekkenin türbe, tevhidhane (zikir yapılan kısım) ve haremlik-selamlık bölümleri, İl Özel İdaresi ve Beykoz Belediyesi tarafından restore edilirken, cami ise Vakıflar Genel Müdürlüğü Alvarlı Efe Hazretleri İlim ve Sosyal Hizmetler Vakfı tarafından restore edilerek hizmete açıldı.
Sosyal Yaşamın Parçası
Osmanlı İmparatorluğu döneminde sosyal yaşamın ayrılmaz bir parçası olan tekkelerde yalnızca ibadet değil eğitim, barınma, fakir fukaraya yemek dağıtımı, musikı meşki gibi hizmetler de karşılanıyordu. Devletin resmi onayı ile kurulan, her biri bir vakfiyeye bağlanan, dini işlevinin yanı sıra sosyal misyon da taşıyan tekkeler, sivil ve dini mimarinin sentezini oluşturmakta.
Tekkeler genellikle zikir ibadetinin yapıldığı tevhidhane, tekke şeyhinin ailesiyle birlikte yaşadığı meşruthane, tekke şeyhinin misafirlerini kabul ettiği harem-selamlık bölümü ile derviş odaları, yatılı misafir odaları, mutfak, yemekhane ve hamam ve tuvaletlerden oluşmaktaydı.
Kanlıca sırtlarında yer alan, 20. yy başlarında harap durumda olan tekke, Prenses Fatma Hanım ve yakındaki Kavacık Çiftliğinin sahibi Mahmut Sırrı Paşa tarafından yeniden inşa ettirilmişti. 1925 yılından sonra terk edilen ve zamanla harap olan tekke, 1976 yılında çevre sakinleri tarafından kısmen onarılmıştı.