ESKİDEN YOKLUK İÇİNDE YOKLUK VARDI. ŞİMDİ VARLIK İÇİNDE YOKLUK VAR
Daha düne kadar üç yüz nüfusuyla Kartalın kazası olan Sultanbeyli bugünlerde Türkiyeye göz kırpan üç yüz bin nüfusuyla kocaman bir ilçeye ulaşmış vaziyette diyerek konuşmasına başlayan Sevinç, pek çok şey değişti Sultanbeylide. Tabi eğitimde de pek çok şey değişti. Eğitimde yaşanan değişimleri elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım. Geçmişe gidelim biraz, öncelikle Sultanbeylinin eski mezunlarına sorduk: Sizin zamanınızda eğitim-öğretim nasıldı diye? Aldığımız cevaplar iç açıcı değil maalesef. Okul için bina olmadığından tutun da öğretmen eksiğine, kitap eksiğine kadar pek çok şey yokmuş. Buna rağmen sayısı çığ gibi artan öğrenciler varmış. Bugün ise öğrencilerimiz için birçok adım atılmış. Her şeyden önce okul sayısı artmıştır; ama bilindiği gibi her dönemin farklı bir sorunu öne çıkar. Eskiden yokluk varmış yokluk içinde, şimdi ise yokluk var varlık içinde dedi.
ÖĞRETMEN SAYIMIZ YETERİ DERECEDE YOK
Sevinç, bu sözleri bir örnekle somutlaştırmak gerekirse eskiden öğretmen yoktu öğrencilere ulaşan, şimdi ise öğretmen var öğrencilere ulaştırılmayan. Bilindiği gibi eğitim üç sacayağının üzerine oturtulur. Bu üç sacayağı sırasıyla: öğretmen, öğrenci ve velidir. Bu ayaklardan birinin olmaması ya da sakat olması eğitim-öğretim faaliyetlerini de sekteye uğratır ve başarıya gölge düşürür. Malum ülkemizin öğretmen istihdamında yaşanan sıkıntılar yüzünden eğitim-öğretimde de başarı elde edemiyoruz. Devletimiz kadrolu öğretmen atamak yerine ücretli öğretmen sıfatıyla üniversitelerin 2 yıllık ya da 4 yıllık herhangi bir bölümünden (turizm ve otelcilik, büro yönetimi gibi) mezun olan şahısları görevlendirmektedir. Bu uygulama her yönüyle yanlıştır. Öğretmenlik bilgisine sahip olmayan kişilerin öğretmenlik mesleğini icra etmesi sizce ne kadar doğrudur? Neyse gelelim Sultanbeylimize, resmi verilere göre Sultanbeylide ücretli öğretmen sayısı dört yüzün üzerindedir. Bu sayının bu kadar fazla olması her şeyden önemlisi bir eğitimci ve veli olarak beni tedirgin ediyor, inanıyorum ki bunun farkında olan herkesi rahatsız ve tedirgin etmelidir de.
BAŞARILI ÖĞRENCİLER BAŞKA İLÇEDE OKUMAKTA
Sultanbeylide ücretli öğretmen sayısının fazla olmasından ziyade en merkezi okullarda dahi sınıf mevcutlarının altmışın üzerinde olması gerçek mesleği öğretmenlik olan yani pedagojik formasyon derslerini almış sınıf yönetimi bilgisi olan öğretmenlerimizin bile sorunu olurken bu eğitimi almamış, yeterli bilgiye ve donanıma sahip olmayan kişilerin nasıl öğretmenlik yapabileceğini sizler düşünün. Sultanbeylide tüm bunlara rağmen başarılı öğrenci sayısı ve bunun akabinde üniversiteleşme sayısı gitgide artmaktadır. Bu başarının muhtemel tedbirlerle pekiştirilmesi gerektiğine inanıyor ve Sultanbeylideki okullara sadece Sultanbeyliden değil diğer ilçelerden öğrencilerin gelebileceği kalitede okulların var olması gerektiğini düşünüyorum. Ancak şu anda Sultanbeylide aksi bir tablo mevcut, maalesef başarılı öğrencilerimiz ilçe dışındaki okullara kayıt yaptırmaktadır. Ben bu tabloyu büyük bir kayıp olarak nitelendiriyorum ve kendi başarılarımızı kaybettiğimiz gibi bu başarıların başka okullar tarafından sahiplenilmesini de izlemeyi acizlik olarak görüyorum. İstenilen başarıyı yakalamak çok da zor değil. Bu başarıyı yakalamak içinse bilinçli öğretmen, bilinçli yönetici, bilinçli öğrenciler yanında bilinçli velilerin de bu sürece dahil olması gerektiğini düşünüyorum. Hiçbir zaman unutulmamalıdır ki düşünce sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz. Şimdi sizlere soruyorum: Çocuklarımız hangi okulda, kaç kişilik sınıflarda, hangi öğretmenler (ücretli öğretmenler) elinde, hangi şartlarda ve nasıl eğitim görmektedir? Ve sizler çocuklarımızdan neler bekliyorsunuz?